“I worried a lot.
Will the garden grow, will the rivers flow in the right direction,
will the earth turn
as it was taught,
and if not how shall I correct it?
Was I right, was I wrong, will I be forgiven,
can I do better?
Will I ever be able to sing, even the sparrows
can do it and I am, well,
hopeless.
Is my eyesight fading or am I just imagining it,
am I going to get rheumatism,
lockjaw, dementia?
Finally I saw that worrying had come to nothing.
And gave it up. And took my old body
and went out into the morning,
and sang.”
Mary Oliver -2010
Çok fazla endişelendim.
Çimler uzayacak mı, nehirler doğru yönde akacak mı, dünya bilindik şekilde dönecek mi,
Ve eğer dönmezse ben nasıl düzelteceğim?
Doğru muyum, yanlış mıyım, affedilecek miyim,
Daha iyisini yapabilir miyim?
Bir gün şarkı söylemeyi becerebilecek miyim? Serçeler bile söylerken, ben umutsuz bir vakayım.
Görüşüm git gide bulanıklaşıyor mı, yoksa sadece hayal mi görüyorum?
Romatizma, tetanoz, demans olacak mıyım?
En nihayetinde gördüm ki endişelenmek boşa.
Ve sonunda bıraktım…
Yaşlı vücudumu aldım, sabah dışarı çıktım,
Ve şarkı söyledim.
Biliyor musun, artık sana karşı çıkmayacağım.
Çünkü bana her seferinde boyumun ölçüsünü aldırmandan bıktım.
İpimi kendim kontrol etmeye çalışmayacağım. İpim sende dursun.
İpimi istediğin kadar kısalt. Çünkü buradan başka bir yere gitmeyeceğim.
Oyna benimle, düşür, kaldır; tek kelime etmeyeceğim.
Küçük burnumu bir daha asla senin işlerine sokmayacağım.
İçi kan ve et dolu bir kukla olacağım bugünden sonra.
Beni yeniden kutumdan çıkarıp mutlulukla oynatana kadar seni bekleyeceğim…
Yorum Yok