Son zamanlarda kendime çıkardığım dersleri oturup derlemek istedim. Unutmamak için yazmak, hatırlamak için yazmak, uygulamaya koymak için yazmak… Sebebi ne olursa olsun üzerinde çaba sarfettiğim şeyleri toparladım. Umarım okuyan herkes kendine de bir pay çıkarır ve alması gereken neyse onu alır. Sevgiler..
- Bir daha ne sebeple olursa olsun kendimi yermeyeceğim. “Ben bundan anlamam”, “Ben bu konu hakkında hiçbir şey bilmem”, “Ben zaten yapamam” gibi sömürüye davet çıkaracak sözler etmeyeceğim. Farkettim ki benim kendimi yapamam/edemem/anlamam gibi etiketlediğim her anın bana geri dönüşü geç olmadan yüzüme çarpılarak geliyor. Haklılar da, sen kendine inanmazken başkası sana neden inansın?
- İletişim kurarken duygularımı kontrol altına almayı öğreneceğim. Öfkelendiğimi ya da duygusallaştığımı hissedersem kendimi buna kaptırmayacağım, zamanla bunu yönetmek daha da kolaylaşacak. İnsanlara beni öfkelendirebildiklerini ya da kırabildiklerini göstermek beni 1-0 geriye düşürüyor. Kendi elimle benim duygusallığımı kullanabileceklerini öğretmiş oluyorum. “Bak işte beni burdan vurabilirsin, biraz daha üzerime gidersen beni üzmeyi başarabilirsin” gibi…
- İnsanların terbiyesizlikleriyle karşılaştığımda “ne pahasına olursa olsun” tepkimi koyacağım. Tatsızlık çıkmasın diye susmak devamının gelmesine sebep oluyor. Sonra siniri bozulan yine ben oluyorum. Böyle davranışlarda bulunan birinin zaten susmanın asaletinden anlayacağı yok, beklemek anlamsız oluyor. Yapılana tahammül etmeyeceğimi anladıklarından emin olacağım.
- İnsanlara bana nasıl davranmaları gerektiğini nelere tahammül edeceğimi göstererek öğretiyorum. Sadece “katlanıyorsam” kötü muameleye direnmeyeceğim mesajını veriyorum.
- Hayatıma bir şekilde dahil olabilmiş biri beni gerçekten rahatsız ediyor ve aklımı oyalayıp enerjimi tüketiyorsa bu konuda bir şeyler yapacağım. Hiçbir aksiyon almadan sadece sinir olmak bana zarar veriyor. Ya o insan benim hayatımda hiç olmamalı, ya da ağzının payı verilmeli ki bu daha fazla devam etmesin.
- Rahatsız olduğum bir davranış biçimi varsa bu davranışa neden izin verdiğimi ve ilk yaptıklarında devam etmeleri için neden onlara cesaret verdiğimi düşüneceğim.
- Bazen sözler hiçbir işe yaramıyor. Sabaha kadar anlatsam hiçbir şey değişmiyor. Artık rahatsız olduğumda uzun uzun anlatmak yerine sadece “ne istediğimi” söyleyeceğim. Şöyle yapmalısın, böyle yapınca şöyle oluyor yerine sadece “ben bunu istiyorum” diyeceğim. Nedense birilerine kendimce daha iyi nasıl oluru anlatmak gibi anlamsız bir misyon yüklenmişim ki bu beni fazlasıyla yoruyor. Zaten sonuç da değişmiyor. Kimin nasıl davranması gerektiği artık söylenmesi gereken bir şey değil. Sadece benim ne istediğimi net bir şekilde ifade etmem önemli. Kendi duygumu ve talebimi ifade etmeme rağmen hiçbir şey değişmiyorsa, ben davranışlarımı değiştireceğim.
- Bir duvara konuştuğumu hissedersem, sözlerim yerini bulmuyorsa daha fazla konuşmaya devam etmeyecek ve hemen oradan kalkıp gideceğim.
- Şikayet sözcüklerini artık hayatımdan tamamen çıkaracağım. Değiştirebileceğim şeyler için şikayet etmek beni adım atmaktan alıkoyuyor. Değiştiremeyeceğim şeyler için şikayet etmekse sadece enerjimi tüketiyor ve beni yıpratıyor. Günlük hayatımda ağzımdan çıkanlara daha dikkat edeceğim.
- Artık insanlardan onay beklemeyeceğim. Beni onaylamalarını istediğimi belli ettiğimde sömürüye açık hale geliyorum. Onay beklediğimi farkettiğimde bunu durduracağım. Artık kendini ispatlamak ve onay almak zorunda olan bir çocuk değilim.
- Hayatımda olan şeyleri sürekli başkalarıyla paylaşmaya “ihtiyaç” duymamayı öğreneceğim. Paylaşmak bir ihtiyaç durumuna geldiğinde artık insanların insafına kalıyorum. Anlattığıma beklediğim tepkiyi, önemsenmeyi veya takdiri alamazsam üzülüyorum. Bundan sonra paylaşımı bir ihtiyaç olma durumundan çıkarıp, aradığım desteği, onayı ve takdiri kendi içimde bulacağım.
- Sinirimi bozan bir olay olduğunda yapabileceğim bir şey varsa yapacağım. Yoksa daha fazla kafamda evirip çevirmeyi ve kendime eziyet etmeyi bırakacağım. Çünkü bu da başkalarının yardımıyla kendi kendimi sömürmek demek oluyor. İçinde bulunduğum halden sıyrılıp, kendime o kadar da kötü mü diye soracağım. Bu alışkanlıktan vazgeçmek için gerçekten çaba sarfetmek gerekiyor. Düşüncelerime ve ağzımdan çıkanlara dikkat ederek, aklıma gelmelerine ya da dudaklarımdan dökülmelerine tamamen engel olana kadar vazgeçmeyeceğim.
- Yapmak istemediğim bir şey varsa hemen o an kendimi açıklamayı bırakacağım. Kimseye davranışlarımın hesabını vermek zorunda olmadığımı, başkası istiyor diye değil, sadece kendim istersem yapacağımı hatırlatacağım.
- Yapmak istemediğim ama yapmazsam yanlış anlaşılacağımı bildiğim şeyleri yapmayı bırakacağım. Sonuçları neyse görmeyi tercih ediyorum.
- Ne yaparsam yapayım karşımdaki beni anlamıyorsa, ondan benim anlattıklarımdan ne anladığını anlatmasını isteyeceğim. Böylece anlaşılmanın yükünü kendi omzumdan alıp, onun da paylaşmasını sağlayacağım.
- Beynimin veri saklama kapasitesini beni üzmüş, yaralamış, öfkelendirmiş olaylarla harcamayacağım. Onlar için yapabileceğim bir şeyler varsa yapacak, üzüntümü öfkemi artık beni etkilemeyene kadar yaşayacak ve sonra onları affederek sileceğim. Sürekli geri döndüğüm olaylar sırtıma bir kene gibi yapışmaktan başka bir işe yaramıyor. Onlardan hemen şimdi kurtulacağım.
- Muhattap olduğum olaylardan başkalarını sorumlu tutmayı bırakacağım. “Onun hatası”, “hepsi onun yüzünden”, “ben ne yapabilirim ki?” demek yerine şöyle düşüneceğim; “Bunun olmasına ben izin verdim.” Böylece duygularımın sorumluluğunu kendi üzerime almış olacağım.
- Birilerinin beni yönetmesine izin vermeyip, aynı şeyi kendim de başkalarına yapmayı bırakacağım. Kafamda her şeyin kendimce en doğrusu, en uygunu var ve bunları insanlara dayatmayı da pek seviyorum. Halbuki bunu yaptığımda “bilinçsiz olarak” karşımdakine “sen benim kadar bilemezsin ve bir şey yapmadan önce bana danışmalısın” mesajı veriyorum. Bu da sömürünün bir başka türü. Bunu yaptığım anları farkederek; başkalarını yönetmeyi, kontrol etmeyi bırakmaya gayret edeceğim.
- İnsanlar için yaptığım tüm fedakarlıkları irdeleyerek, ekstra sarfettiğim gayretlerden ne çıkarım var, bulacağım. Vazgeçilmez mi olmak istiyorum, bana borçlu kalsınlar mı istiyorum, öyle yaparak kendimi daha önemli mi hissediyorum bunları tespit edeceğim. Hepsinin farkındalığı beni daha güçlü bir insan yapacak.
- Bu zamana kadar katettiğim tüm yolun farkına varacağım. Nereden başladım ve nereye geldim, hiçbiri azımsanacak şeyler değil. Bugünkü yarattığım hayatın farkına varacak ve elimde olanların kıymetini bir kere daha hatırlayacağım.
- Herkesle ve her şeyle eşit olduğumun bilincine varacağım. Ne alçak, ne yüksek…
Yorum Yok