Oops! It appears that you have disabled your Javascript. In order for you to see this page as it is meant to appear, we ask that you please re-enable your Javascript!
Beni Takip Edin:

Yol Almaya Devam Etmek

Hayatta seni mutlu edecek şey işin değil.
İşe paranı kazanmak için gidiyorsun, kariyerin devam etsin diye gidiyorsun. Ömrünün iyi bir yüzdesini harcadığın işin, aynı zamanda senin mutluluğuna katkı sağlıyorsa şanslı azınlıktasın. Ama sağlamıyorsa bu bir sorun değil. Mutluluğunu işine bağlıyorsan, para kazandığın işinden aynı zamanda sana ihtiyaç duyduğun mutluluğu da vermesini bekliyorsan yanlış beklentilerdesin. Yüzleşmesi acı da olsa bunu öğrendim son zamanlarda. Bir işten beklentilerimi daha düşük tutmam gerektiğini, elimdeki şartlarda en iyisini yapmaya çalışıp; kendi paramı kazandığım, ayaklarımın üzerinde durabildiğim için şükredip, mutluluğu başka kanallardan sağlamam gerektiğini öğrendim.
Hayatta seni mutlu edecek şey sevgilin/eşin değil.
Romantik ilişkiler hayat yolunda beraber yürüdüğün bir arkadaş olsun diye var. Beraber olduğun kişi sana mutluluk getiriyorsa şanslısın, ancak yine de onu senin mutluluğundan sorumlu tutamazsın. Hem onunla, hem onsuz mutlu olabiliyorsan; işte o zaman adı “ilişki” oluyor. Aksi halde sadece bağımlılık yaratıyorsun. Beklentilerin karşılanmadıkça mutsuz ve daha da mutsuz oluyorsun. Bunu da canımı yaka yaka ve deneyerek öğrendim.
Hayatta seni mutlu edecek şey arkadaşların/sosyal çevren değil.
Nietzche der ki; “Yalnız başına ve sessizlik içindeyken, kulağımıza bir şeylerin fısıldanmasından korkarız. Bu yüzden sessizlikten nefret ederiz ve kendimizi sosyal yaşamla uyuştururuz.” Kendini insanlarla avutmaya ve uyuşturmaya alışmışsan, yalnız kaldığında karşılacağın kişiden korkuyorsun demektir. Onlarsız bir yaşamı hayal edemiyorsan, başkalarını olması gereken yerden üstte tutup, kendi sınırlarını koruyamıyorsan burada bir sorun var. Aslında bunu hep biliyordum.
Seni mutlu edecek şey şu an sahip oldukların değil.
Direnme ve tutunma.
Hayatın doğal akışında bir şeylerin sana gelmesine ve bir şeylerin de elinden kayıp gitmesine izin ver. Dolu bir kovanın içinden su eksilmeden ve yerine temiz su gelmeden berraklaşamayacağını öğrendim.
Bugünkü hayatımı tamamıyla ben yarattım ve memnun olmadığım an değiştirecek güce de sahibim. Bundan hiç şüphem yok.
Benim sorguladığım şey ara ara neden kendimi rahatsız olduğum koşullara maruz bıraktığım..
Bunu kendime neden yaptığım…
Altında yatan nedenleri, eksiklikleri bulmaya odaklandım.
Artılarımı sevdiğim gibi, eksilerimden de gocunmuyorum. Şu anki halimde negatif yanlarımla yüzleştirilmekten de, kendim keşfetmekten de sıkıntı duymuyorum.
Ben sonsuz öğrenmeye, sonsuz değişime açığım.
Demirden yaratılmadım, bir uçtan bir uca gidebilecek kadar esnetebilirim kendimi ihtiyaç duydukça ve makul buldukça..
Çünkü hayatta kendinle ilgili öğrendiğin, keşfettiğin, tamir etmen gereken çatlaklar hiç bitmiyor.
Bir musibet, bin nasihatten iyidir derler ya; insan bazen bir gecede büyüyor.

Paylaş
Leave a comment
Önceki Yazı Sonraki Yazı

Benzer Yazılar

Yorum Yok

Bir Yorum Bırakın