Oops! It appears that you have disabled your Javascript. In order for you to see this page as it is meant to appear, we ask that you please re-enable your Javascript!
Beni Takip Edin:

21 Gün Kendin İçin Bir Şey Yap – 4. gün

Merhaba!
4.günde yavaş yavaş birbirinden tatlı geri dönüşler almaya başladım 21 gün denemesiyle ilgili, çok da mutlu oluyorum okudukça. Ama lütfen sadece okumakla kalmayın, siz de ertelemeden katılın ve başlayın. Daha önce de dediğim gibi gerçekten ekstra zaman ya da para isteyen şeyler olmak zorunda değil hiçbiri. Sadece her gün kendinize “Bugün kendim için ne yapabilirim?” diye sorun yeter. Bu arada Tuğçe Özcan da bu seriyi yazıyor gün gün, onun da bloguna uğrayın derim mutlaka. (tugceozcan.com)
4. Gün
8 Aralık Perşembe
Bugün kendim için yapabileceğim en anlamlı şey gün boyu kendi nefesim ve sevdiklerimin nefesi için şükretmeyi hatırlamaktı. Bana bu dünya için ne kadar daha ömür biçilmiş bilemiyorum ama bu şansa sahip olduğum her gün için minnettarım.
Yaratılış itibariyle kanıksamaya o kadar müsait varlıklarız ki başlı başına hayatta olmanın güzelliğini bile aklımıza getirmiyoruz hiç. Sevdiklerimiz her daim bu dünyada olacaklar sanıyoruz ama bu sadece bizim yanılsamamız. Gerçek şu ki; ne bizim ne başkalarının şu saniye aldıkları nefesi geri verebileceklerinin hiçbir garantisi yok. Aslında her yeni gün bir lütuf ve bir yeni şans demek oluyor böyle bakınca. Hakem maçı bitirene kadar da o sürenin hakkını vermek gerekiyor..
GÜNÜN KARTI
38. Başkalaşım

Acı doğaldır; acı anlaşılmalıdır, kabul edilmelidir. Çünkü doğal olarak acıdan korkarız, doğal olarak acıdan kaçınırız. Bu yüzden çoğu insan kalpten kaçar ve aklıyla yaşar. Kalp acı verir, doğru ama yalnızca zevk de verebileceği için. Acı, mutluluğun geldiği yoldur; ıstırap coşkunun girdiği kapı.. İnsan bunun farkındaysa acıyı bir lütuf olarak kabul eder. Sonra aniden acının niteliği değişmeye başlar. Artık ona düşmanca yaklaşmazsın ve artık ona düşman olmadığından o da acı değildir, dost olur. O, seni arındıracak ateştir. O bir başkalaşım, eskinin gideceği ve yeninin geleceği, zihnin kaybolacağı ve kalbin bütünlük içinde işlev göstereceği bir süreçtir. O zaman yaşam bir nimettir…

Atisha’nın bu yöntemini dene:
Nefes aldığında aldığın nefesle birlikte dünyadaki tüm insanların kederlerini içine çektiğini düşün. Tüm karanlığı, tüm olumsuzluğu, var olan tüm cehennemi çekiyorsun. Ve sonra onun kalbinde özümsenmesine izin ver.
Batı’nın sözde pozitif düşünürlerini duymuş ya da hakkında yazılar okumuş olabilirsin. onlar bunun tam aksini söylerler, ama ne söylediklerini bilmezler. Onlar “Nefes verdiğinde tüm kederini ve olumsuzluğu dışarı ver ve nefes aldığında neşe, pozitiflik, mutluluk, sevinç al” derler.
Atisha’nın yöntemi bunun tam tersidir. Nefes aldığında dünyadaki tüm varlıkların keder ve acılarını içine çek- geçmişi, bugünü ve geleceği. Ve nefes verdiğinde sahip olduğun tüm sevinci, sahip olduğun tüm mutluluğu, sahip olduğun tüm kutsallığı dışarı bırak. Nefes ver, kendini varoluşa boşalt. Bu bir merhamet yöntemidir. Tüm acıları iç ve tüm mutlulukları boşalt.
Bunu yaptığında şaşıracaksın. Dünyanın tüm acılarını içine aldığın an, acı olmaktan çıkarlar. Kalp o enerjiyi dönüştürür. Kalp dönüştürücü bir kuvvettir; kederi iç, o mutluluğa dönüşür. Sonra dışarı boşalt.
Kalbinin bu sihri, bu mucizeyi yapabildiğini öğrendiğinde tekrar tekrar yapmak isteyeceksin. Bir dene. Bu en pratik yöntemlerden biridir. Basittir ve anlık sonuçlar getirir. Bunu bugün yap ve gör.


Ben bu yöntemi Tonglin meditasyonu olarak biliyordum. Hatta bununla ilgili uzunca bir de yazı yazmıştım ama bu sitede bulamadım, sanırım eski blogumda kaldı. Bazen kendime çok kızıyorum çünkü 2007’den beri websitemi defalarca değiştirdim ve hiçbir yazımı yedeklemedim. Aferin bana..

Paylaş
Leave a comment
Önceki Yazı Sonraki Yazı

Benzer Yazılar

Yorum Yok

Bir Yorum Bırakın