Herkese merhaba!
Farkına varmasak da hayatımızın gerçekten büyük bir kısmını korkular yönetiyor. Hissettiğimiz çoğu negatif duygunun ya da verdiğimiz olumsuz tepkilerin altında bir yerlere yerleşmiş korkularımız bulunuyor.
Araştırmalara göre DNA’larımıza kodlu sadece iki korku var; aşırı yüksek seslere karşı verdiğimiz tepkisel korku ve düşme korkusu. Yani bir bebek yeryüzüne sadece ve sadece bu iki korkuyla geliyor. Geri kalan korkuların bir kısmı öğrenilerek yerleşiyor (ilk kez ateşe dokunan çocuğun bir daha ateşten korkması gibi), bir kısmı da zamanla bilinçaltımıza empoze ediliyor.
Bilinçaltımıza empoze edilen korkuların çoğunluğu 0-12 yaş aralığında, yani sağ beynimiz duyduğu her şeyi sorgusuz sualsiz beynimize işlediği dönemde yerleşiyor. Aslında bu sadece korku konusunda değil, kişiliğimizi etkileyen her alanda böyle işliyor. Örneğin 4-5 yaşlarındayken bir şeyleri kırıp döktüğünüz için annenizden defalarca “Beceriksizsin! Sakarsın!” azarını duyduysanız, sağ beyniniz bunu çoktan bilinçaltınıza işledi ve 50 yaşına da gelseniz bilinçaltınızda bu kaydı taşıyacaksınız. (Tabi çeşitli tekniklerle bu kaydı bilinç düzeyine çıkarmaz ve kurtulmazsanız.)
Korku konusuna tekrar dönecek olursak; 0-12 yaş aralığında çoğunlukla ebeveynler tarafından çeşitli korkular bilincimize ve bilinçaltımıza empoze ediliyor. “Elimi bırakma, seni kaçırırlar”, “Denize girme, boğulursun” gibi cümlelerle beynimiz doğrudan sebep-sonuç ağlarını kuruyor ve hepsi birer korku kaydı olarak bilinçaltımıza yerleşiyor. Yani günlük hayatınızda kişiliğinizi oluşturan, hiç tahmin edemeyeceğiniz şeyler birer korku kaydından ibaret olabilir. Örneğin, insanları incitmekten korkan, hayır diyemeyen, herkesi memnun etmeye çalışan biri olmanız; küçükken yaptığınız bir hareket sonucu annenizin ağladığını görmüş olmanızdan kaynaklanıyor olabilir. Ya da ilkokul öğretmeninizden yersiz bir soru sorduğunuz için azar işittiyseniz, şu anda toplum içinde konuşmaktan ya da kendinizi aptal durumuna düşürmekten, hata yapmaktan korkan birine dönüşmüş olabilirsiniz.
Bilinçaltı Korkuları Nasıl Tespit Edilir?
Bunun için çeşitli terapi yöntemleri var. İyi bir yaşam koçu bir miktar gözlemledikten ve çeşitli testlerden sonra negatif davranışlarınızın altında yatan korkuları sıralayabilir. Ama elbette siz de kendinize objektif gözle bakabilmeyi başarabilirseniz ve biraz içe dönebilirseniz tüm korkularınızı tespit edebilirsiniz. Aslında yapmanız gereken şey çok basit, dışarıdan gelen herhangi bir durum karşısında içinizde negatif duygular uyanıyorsa altında bir korku aramalısınız. Ancak bu korkuyu ararken sürekli daha da özüne doğru inerek, en temelde yatanı bulmalısınız. Önce sizi çok rahatsız eden ve farkında olduğunuz davranışlarınızla işe başlayın. Örneğin sevgilinizi/eşinizi normalin üstünde kıskanıyorsunuz. Bu durum bilinçaltınıza işlenmiş bir korkudan kaynaklanıyor olabilir mi gözlemleyin. Bunun için bu duyguyu çok yoğun hissettiğiniz bir anı düşünün ya da o an gelince kendinize şu soruyu sorun;

– Şu an ne hissediyorum? (Duygu arıyoruz; öfke, üzüntü, panik, hayal kırıklığı vs.)
– Çok sinirliyim, öfkeliyim.
– Öfkeliyim, çünkü……..
– Çünkü istemediğimi söylediğim halde arkadaşlarıyla eğlenmeye gitti.
– Bu durum beni öfkelendiriyor, çünkü………
– Çünkü benim ne düşündüğümü umursamıyor.
– Ne düşündüğümü umursamazsa ne olur?
– Kendimi kötü hissederim.
– Kendimi neden kötü hissederim?
– Çünkü yeterince değer görmediğimi düşünürüm.

Özetle bir kaç soruda bu kıskançlığın altında yatanın aslında “değersizlik korkusu” olduğunun farkına varmış olduk. Bu örnek için böyleydi ancak kişi başka türlü cevapladıkça altında yatan nedenler değişebilir.

– Şu an ne hissediyorum?
– Çok sinirliyim, öfkeliyim.
– Öfkeliyim, çünkü……..
– Çünkü istemediğimi söylediğim halde arkadaşlarıyla eğlenmeye gitti.
– Bu durum beni öfkelendiriyor, çünkü……….
– Orada yeni birileriyle tanışabilir.
– Yeni biriyle tanışırsa ne olur?
– Ondan etkilenebilir.
– Etkilenirse ne olur?
– Benden vazgeçebilir.

Burda da tercih edilmeme korkusu, aldatılma korkusu, kaybetme korkusuna rastladık. Bu alıştırmayı hissettiğiniz her negatif durum için yapabilirsiniz. Aslında işe iyi yanından bakarsak, başımıza gelen her olay bize kendimizi çözmek için bir fırsat yaratmış demektir. Bu farkındalıkla bundan sonra sinirlendiğimizde, üzüldüğümüzde hemen altında yatan korkuları bulmaya çalışabiliriz. En sık karşılaşabileceğimiz korkular;
Ölüm Korkusu
Terkedilme Korkusu
Onaylanmama Korkusu
Acizlik/Çaresizlik Korkusu
Muhtaç Olma Korkusu
Yalnızlık Korkusu
Sevilmeme Korkusu
Kandırılma Korkusu
Reddedilme Korkusu
Başarısızlık Korkusu
Bu korkuların ilk nasıl ve ne şekilde bilinçaltımıza yerleştiğiyse bambaşka bir konu ve o regresyon terapisi adı verilen, bilinçaltında geçmişe doğru yapılan bir yolculukla bulunabilir. Ama korkuları tespit ettik, peki şimdi ne olacak derseniz bir sonraki yazımda da onu yazıyor olacağım. O zamana kadar sevgiyle kalın ve kendinize çok çok iyi bakın!