Merhaba,
Bu yazıyı temiz havada, keyifli keyifli yağan yağmurun eşliğinde, kendini akışa bırakmanın iç huzuruyla yazıyorum. İyiyim. Bir süre sonra bir kaç şey anlattığımda muhtemelen benim için endişelenecek ve üzüleceksiniz. Ya da beni benden nefret etmenizi gerektirecek kadar tanımadığınız halde içinizde bir kötülük kabaracak ve nedenini siz de bilmeden sevineceksiniz.
Ama ben tüm bunlardan habersiz, başka bir yerde benim için yazılmış olanı yaşamakla meşgul olacağım. Ve belki de hayatımda ilk defa “bütün resmi” görebiliyor olmanın verdiği sarhoşlukla elimdeki parçalara bakacağım. Onlarla neler yaptığım ya da yapabileceğim umrumda değil. Hayal ettiğim ya da kendi küçük mükemmelliyetçi beynimle planladığım gibi olup olmaması da. Sadece içten içe her şeyin benim için güzel, güzel ve daha güzel olacağını biliyor olacağım. Bana biçilmiş olan neyse aslında benim onunla mutlu olabilecek yapıya sahip olduğumu inkar etmeyi bırakmış ve üzerimdeki tozu silkelemiş olacağım.
Üzerimdeki toz diyorum çünkü gözümün önüne gelen imgede bir tavanarasına kapatılmış, tahta ve beton yığınları arasında bayılıp kalmış haldeyken gelip kurtarır halde buluyorum kendi kendimi. (O tavanarası çocukluğumun geçtiği evin bir dolap kapağıyla girilen çatı katı -bilinçaltı sen nelere kadirsin!) Elimden tutup kaldırıyorum ve dizlerimi silkeliyorum. Bundan sonra yarım değil, eksik değil, TAM ve BÜTÜNÜM. Bundan sonra her şey benim hayrıma olacak, çünkü artık benliğimi tavanarasında hapsolmaktan kurtardım..
Yaşamıma giren, bu anıma ulaşmamda rol oynayan herkese teşekkür ederim..
2 Yorum
her şey kesinlikle güzel, güzel ve daha güzel olacak yürekten inanıyorum buna. Ayrıca senin bu güçlü ve kararlı yanına çok imreniyorum. Çok mutlu olman dileğiyle canım..
23 Eylül 2015 at 7:58 amÖzgecim!! Öpüyorum seni!
28 Eylül 2015 at 7:34 pm