Keşke hayatım boyunca sık sık sınanıp; ne kadar güçlü olduğumu, nelerin üstesinden tek başıma gelebileceğimi kendime ve diğer herkese ispat etmek zorunda kalmasaydım.
Keşke insanlar benim neyi ne kadar tolere edebileceğimi, bende ne kadar kredisinin kaldığını canımı acıta acıta denemeselerdi.
Keşke bu hayata tek başıma gelip tek başıma gideceğimin farkında olduğumu ve bu yüzden gözümü gerektiği kadar karartabileceğimi bilselerdi.Keşke domuz gibi gururlu olduğumu; hak etmediğim şeylerin başıma gelmesini engelleyemesem de devam etmesine asla izin vermeyeceğimi biliyor olsalardı.
Keşke dişimi her sıktığımda, bunu sonsuza kadar sürdürmeyeceğimin farkında olsalardı.
Keşke zekamı sınamasalar, beni aptal yerine koymaya çalışmasalardı.
Ne yazık ki hayat “keşke”lerle yaşanmıyor ve ben yeni “keşke”lere yol açmamak için adımlar atıyorum bugün…

2 Yorum
Merve İyi misin?
3 Eylül 2015 at 6:16 amselam merve, seni çok uzun zamandır takip ediyorum.
4 Eylül 2015 at 2:12 pmuzun zamandır eğlenceli şeyler yazmana alışmıştım, şimdi bu paylaşımın üzdü beni. Hem aynı yaşta olduğumuz hemde öncesinde benzer olduğunu tahmin ettiğim hayal kırıklıkları yaşadığımız için sana bu ruh halini hiç yakıştıramıyorum.
yazacaklarım sana kendini ne kadar iyi hissettirecek bilmiyorum ama bi yerde okumuştum ve beni çok etkilemişti. “yaşadığın her an seni doğru insanlara bi adım daha yaklaştırır”.
ilk önce bende senin gibi keşke ile başlayan onlarca cümle kurdum, sonra dedim ki kendime bundan sonra bu tip insanların asla yeri olmayacak hayatımda. Zaten beni gerçekten seven ve önemseyen insanlar keşke dedirtmeyecek..
sonra doğal bi seleksiyon oldu etrafımda, eskilerin yerine çok güzel yeniler geldi. İnsanları olduğu gibi kabul etmeyi, kötü fikirlerine, kıskanç ruhlarına gülebilmeyi öğrendim. Şimdi kendi içime sinen doğru insanlarla yoluma devam ediyorum, birileri arkadaşım olsun diye kasmıyorum. yanımda olmak isteyen zaten kalıyor. Kıskanç ruhları ve kötü fikirleri ile etrafımda olmaya çalışan, en küçücük mutluluğumu bile kıskanan insanlar hep var, artık ayıklamaya çalışmıyorum. çünkü sadece etrafımdalar hayatımda değil. Belki ukala bir cümle olduğunu düşüneceksin ama güzel, akıllı ve tüm bunların yanında İYİ NİYETLİ biri olduğunda seni üzmek isteyen birileri hep oluyor etrafında.Sanırım insanlar bu üçü bi arada olamazmış gibi düşünüyor hep. “nasıl güzel nasıl iyi niyetli” cümlesini kurmak pek çoğuna zor geliyor, hatta genellikle yapmacık olmakla suçlanıyorsun, sanki sadece çirkinler iyi niyetli olabilirmiş gibi. Bu denklemi hiç çözemedim.
her neyse sonra biri girdi hayatıma, tüm kalkanlarımı indirerek aşık oldum ona. acayip farklı olduğumuz noktaları, acabaları bi kenara bıraktım.
Yüzde yüz uyum diye bir şey yok kesinlikle, bunu bilerek zamanla kendimden ödün vererek keyifle değişmeyi, yıpratmadan hırpalamadan değiştirmeyi öğrendim. çünkü çözüm kalın duvarlar örmek, kimseye güvenmeden hayatına tek başına devam edebilecek gücü kendinde görebilmekte değildi. gerçekten hakeden insanlar için değiştiğinde onların gözlerindeki mutluluğu görebilmek, bunu benim için yaptı dedirtmek bile mükemmel bi his.. tüm bu değişim, mükemmel bi ilişki, sonrasında evlilik, 2 ay sonrasında aramıza katılacak sürpriz bir bebek ve birbirinden güzel insanları beraberinde getirdi (şükürler olsun!:) )
özetle sana tavsiyem iyi olanı iyi olarak,kötü olanı kötü olarak kabul et, nedenini gerçekten sorgulamamayı başardığın anda iç huzurunu yakalıyorsun.
umarım çok kısa sürede atlayabileceğin basit bi durumdur şuan yaşadığın.
hakettiğin gibi mutlu olman ve hayatında hep doğru insanların olması dileğiyle,
sevgiler
ela 🙂