“Söz vermiştim kendi kendime: yazı bile yazmayacaktım.
Yazı yazmak da hırstan başka ne idi ?
Yapamadım.
Koştum tütüncüye, kağıt kalem aldım oturdum.
Ada’nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım.
Kalemi yonttum.
Yonttuktan sonra tuttum öptüm.
Yazmasam deli olacaktım.”

 
2008 yılında açtığım “Just a Paper Doll” blogum (eski bloggerlardan kimler kaldı!) ve sonrasında ikibinbilmemkaçta açtığım merveozsoy.com websitemden sonra bu 3. blogum oluyor. İnsanın içine bir kere yazma aşkı düştüğü zaman böyle oluyor işte. Uzak kaldığın her an yarım hissediyorsun. Ben arayı epey açtım bu sefer. Ama makul sebeplerim vardı. Evlendim, hayatımı hatrı sayılır ölçüde değiştirdim, işleri -eh işte- yoluna koydum ve sonunda yine karşınızdayım.
Aylar süren emeklerim sonucu o kodları editleye editleye, gözlerim kör oldu ama sonunda içime sinen bir websitesi ortaya koydum diye düşünüyorum. Hala bazı eksiklikleri var ama daha fazla beklemek istemedim. Malum, her şeyin mükemmel olmasını bekleyerek hayatımı ertelemekte üstüme yoktur. Bu konuda yeterince canım yandı sanırım. O yüzden bugün bu ertelemeye bir son verip sitemi açıyorum.
Ana sayfada 7 adet kategori için butonlar göreceksiniz. Blog‘ta arada aklıma estikçe yazdığım blog yazıları ya da denemeler olacak. Önceki blogumda yazdıklarımın bir kısmını da buraya taşıdım şimdiden. Pozitif Yaşam‘da ise bir önceki websitemde başladığım Healing Journal serisi olacak. Oradaki yazıları da yavaş yavaş buraya aktarıp, yazmaya devam edeceğim. Afiyet Bal Şeker‘de yeme içmeyle ilgili her şey ve  yayınladığım tarifler olacak. Hepsini direkt olarak yazıcıya gönderilebilir şekilde hazırlayacağım, böylece siz de yazdırıp arşivleyebilirsiniz. Feminen bu blogun beni en çok heyecanlandıran kısmı! Adından da anlaşılabileceği gibi orada erkeklerin pek ilgisini çekmeyecek şeyler olacak. Makyaj ve bakım ürünleri, denediklerim, sevdiklerim vs. Keşif bölümünde her konuda keşfettiğim ve beğendiğim yeni şeyleri yazacağım. Bu bir oyun da olabilir, yeni bir kafe de, film ya da albüm de. Seyahat bölümü zaten yeterince açık. Orada gezip gördüğümüz yerleri yazacağım. İlk yazı balayı için gittiğimiz Santorini olacak. Sonrasında inşallah bol bol yazı yazacak kadar geziyor oluruz, bakalım! Son olarak Türkçe bir karşılık uyduramadığım Freebies bölümündeyse (Ne deseydim yani blog hediyeleri mi? Bedava şeyler, beleş zımbırtılar mı?!) ücretsiz olarak indirebileceğiniz dijital şeyler olacak. Bu bölüm için istek de alabilirim. Aslına bakarsanız blogumla ilgili her türlü geri dönüşe çok sevinirim. Yazmamı istediğiniz konular, bana önerileriniz varsa iletişim kısmından bana ulaşabilirsiniz. Ulaşın yani!
Son olarak blogun en yeni kısmı ana sayfadan ulaşabileceğiniz Mika Dükkan! Üniversiteden beri hayalini kurduğum, aylardır üzerinde düşündüğüm ve uğraştığım dükkanım. Kısa bir süre sonra buradan ve instagramdan benim tasarladığım ürünleri alabileceksiniz. İçeriği “kağıt, vs.” desem yeterli bir açıklama olur sanırım. Ama ipucu vermek gerekirse en çok gelin adaylarının ilgisini çekeceğini söyleyebilirim.
Şimdilik bu kadar. Yeni yazılarda görüşmek üzere!