Oops! It appears that you have disabled your Javascript. In order for you to see this page as it is meant to appear, we ask that you please re-enable your Javascript!
Beni Takip Edin:

Healing Journal Part 3

aaaaaaaKoşa koşa maddelerime geçiyorum!
17. Kahvaltıyı Atlamayın!
Kahvaltıları benim kadar seven bir insan daha yoktur herhalde. Hele böyle pazar sabahıysa, hava güzelse, tercihen deniz kenarında bir yerse, benden mutlusu olmaz o zaman. Ne zamandır öyle bir keyif yapamıyorum ama her gün kahvaltıyı atlamamaya dikkat ediyorum kesinlikle. Güne güzel ve enerjik başlamanın en kestirme yolu o çünkü. Haftaiçi sabahın köründe kalkmak durumunda olunca “Kahvaltı mı yapsam, 15 dakika daha mı uyusam?” çelişkisi mütemadiyen alarmı erteleye erteleye uyumakla bitse de ya ofiste bir şeyler atıştırıyorum ya da böyle hemen yemelik şeyler bulmaya çalışıyorum. Geçen gün Activia’nın Kahvaltı Zamanı’nı denedim mesela (tık tık). Kırmızı meyve ve mısır-buğday gevreği üçlüsünü çok seviyordum aslında ama bunu o kadar sevemedim. Böyle hala yoğurt yoğurt geldi bana tadı. Yine de çok sağlıklı bir şey yapıyormuşum gibi hissettiğimden yemeye devam ettim. Üzerine bir de simit yedim, doymadım, o ayrı!
18. Kişisel Almayın.
Bu benim en sık yaptığım hatalardan biriydi. Yok yere kendimi üzerdim, dert ederdim biri bana istemediğim şekilde davranınca. Şimdi eskisi kadar umursamadığım gibi hiiiiiç de üzerime alınmıyorum. Genellikle asıl konu ben olmuyorum çünkü. Karşımdaki insanın o günkü moduyla alakalı oluyor. Hiç sesimi çıkarmayıp bekleyince o zaten her şekilde kendine geliyor. İş yerinde bu madde hayat kurtarıcı olabilir bence. Beraber çalıştığınız insanlar bir sebepten dolayı gergin olunca sizi de gerebiliyorlar bazen. Bu noktada sizin olayı kişisel almamanız ve profesyonel kalmanız önemli. Tansiyon normale dönünce kimse bir şey hatırlamıyor ama siz kendinizi üzmüş oluyorsunuz sadece. Aynı şey özel hayatta da geçerli. Sevgiliniz yok yere kavga çıkarmış olabilir, içine kapanmış olabilir, yeni tanıştığınız bir insan dengesiz davranıyor ve kafa karıştırıyor olabilir. Hele belli bir yaşa gelmiş insanlarsanız hiç kişisel almayın, muhtemelen sorun siz değilsiniz.
19. Fazlalıklardan Kurtulun.
Fazlalık derken kiloları kastetmiyorum tabi ki. Gerçi sizi mutlu edecekse onlar da olabilir. Ben evdeki fazlalıklardan bahsediyorum. En son ne zaman dolabınızı elden geçirdiniz bilmiyorum ama 1-2ay önce bütün eşyalarımı elden geçirdim ve ne kadar rahatladığımı anlatamam. Kullanmadığım şeyleri ayıklayıp atıp ya da başka birine verirken üzerimden milyon kat yük kalkmış gibi hissettim. Sonunda gerçekten sevdiğim, içime sinen şeyler kaldı ve çok hafifledim. Hatta hızımı alamayıp evin bütününde bir operasyon düzenledim, kullanmadığımız her şeyi yok ettim. Daha derli toplu ve bana ait oldu sanki her şey.
20. Uğurlu Objeler Edinin.
Uğura inanır mısınız bilmem. Ben inanırım. Üzerimde de mütemadiyen bana uğur getirdiğine inandığım bir şey taşırım. Genelde bileklik ya da kolye olur bu. Bir gün gezinirken gözüme çok güzel bir bileklik çarpar mesela, böyle alırsam her şey güzel olacakmış gibi gelir, almazsam kesinlikle içimde kalır, onun sonu ya boynumda ya bileğimde biter o yüzden. Yalnız ben hepsini dönem dönem seviyorum, hani yıllardır sevdiğim taşıdığım bir şey olmadı. Bir süredir uğurum görür görmez aramızda bir ılıklık hissettiğim, içinde minyatür boyutta Meryem Ana ve bebek İsa işlenmiş kolye ucum mesela. Ronchamp Şapeli’nin hediyelik kısmında görmüştüm onu. O günden beri baktıkça bana huzur veriyor. 

21. Kurtarıcı Şarkınızı Bulun.
Eğer siz de benim gibi melankoliye yatkınsanız, ruh halinizde bir negatiflik hissettiğiniz anlarda sizi toparlayacak, sakinleştircek, umursamaz hale getirecek ya da neşelendirecek bir şarkı bulun. Sizin kilit şarkınız olsun o. Bir süre sonra ne durumda olursanız olun, her dinlediğinizde daha iyi hissettiğinizi göreceksiniz. Benim kurtarıcı şarkım The Doors – People Are Strange’dir mesela. O şarkıda bir tatlılık, bir gariplik var. Binbir duyguyu içinde barındıran bir şarkı. Ama her dinlediğimde beni “Eeah.. Her neyse.” moduna girip biraz daha keyifleniyorum.
Bitirişi de onunla yapalım o zaman!

 
 
 

Paylaş
Leave a comment
Önceki Yazı Sonraki Yazı

Benzer Yazılar

2 Yorum

  • Yanıtla Gozde ersoy

    Merve selam, nazlı vasıtasıyla seninle tanışma fırsatım olmuştu. Sonrasında ikimzde geçen yaz sevdiğimiz adamlarla dünya evine girdik 🙂 ve geçen hafta bende kendi kendime pozitif yaşam ve daha mutlu olmayı hedef edindim

    29 Mart 2015 at 9:13 pm
    • Yanıtla merveerogul

      Merhaba Gözdeeee:)
      Zaten pozitif birine benziyordun sen, gözlerinin ne kadar ışıl ışıl olduğu hala aklımda bak. Umarım daha da mutlu olursun bundan sonra.

      30 Mart 2015 at 6:02 am

    Bir Yorum Bırakın